Otopark İşletmesinin Sorumluluğu – İzmir Avukat

Otopark İşletmecilerinin ve Otoparklardan Sorumluluk – İzmir Avukat

İzmir avukat bürosu olarak Otoparkların hukuki durumu ve otopark işletme ve sahiplerinin sorumluluğu ve hukuki sonuçları bakımından bir inceleme yazısı hazırlanmıştır.

Otoparkdan araç çalınmasında sorumlu otopark sahibidir.

Otopark işletenin sorumluluktan kurtulmak için tek çaresi kusuru olmadığını bütün önlemleri aldığını ispat etmek. Bunu yapabilirse işleten sorumluluktan kısmen kurtulacak ve günlük bedelin 10 katına kadar sorumlu olacak. Zararın saklatandan onunla ilgili kişiden veya eşyanın niteliğinden kaynaklanıyor olduğunu ispatlarsa tümden sorumluluktan kurtulacaktır. İşletenin her hangi bir zarardan sorumlu olmayacağı şeklinde yapmış olduğu ilanların hiçbir hükmü yoktur. Kanunda veya pratikte açık kapalı otoparkın bir farkı yok. Hatta ücretsiz bir otoparktan bir Avm dolaylı da olsa ekonomik bir gelir elde ediyorsa aynı hükümlerden sorumlu tutuluyor. Şöyle bir durumla çok karşılaşıyor; Avm’ye ait olmayan ama Avm’ce gelen müşterilerin yönlendirildiği ve bu otoparkla bir şekilde yönetim denetim veya sair sebeple ilgilenildiği ve bu sayede müşteriler için bir kolaylık oluşturarak Avm’ye ilgi artıran bir hizmet olması da Avm’nin sorumluluğunu gündeme getirmektedir. Avm’nin bize ait değil iddiası Yargıtay’ca dinlenmiyor. Otoparktan çalınan araçlar hakkındaki uyuşmazlık Tüketici mahkemelerinde görülmektedir. Alt kısımda daha ayrıntılı inceleyebilirsiniz.

Otoparklara İlişkin Mevzuat

otopark

TBK

II. Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğu

MADDE 579 – Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenler, kendilerine bırakılan veya çalışanlarınca kabul edilen hayvan, at arabası, bunlara ait koşum ve benzeri eşya ile motorlu taşıt ve eklentilerinin yok olmasından, zarara uğramasından veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğinden doğduğunu ispat etmekle, bu sorumluktan kurtulurlar. Ancak, garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğu, kendilerine veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikçe, saklananların her biri için alınan günlük saklama ücretinin on katını aşamaz. İşleten böyle bir sorumluluk üstlenmediğini veya sorumluluğu bu Kanunda gösterilmemiş olan bir koşula bağladığını, herhangi bir yolla ilan etse bile, sorumluluktan kurtulamaz.

Yargıtay Kararları

• YARGITAY 13. Hukuk Dairesi’nin E. 2005/8367, K. 2005/15280, sayılı ve 17.10.2005 tarihli kararının özeti; Davacının davalının işlettiği otoparka aracını belirli bir ücret karşılığında bıraktığında ve aracı almak için döndüğünde aracın arka bagaj camının kırılması suretiyle bir kısım eşyalarının çalınması nedeniyle (eski) Borçlar Kanunun 463. maddesine göre açtığı tazminat davasında, sözleşmenin niteliği, çalınan eşyaların nelerden ibaret olduğu ve meydana gelen zarardan kimin sorumlu olacağı saptanmalıdır. Her ne kadar otopark girişi sırasında kendisine verilen bilet arkasında matbu ifadelerle “araçta meydana gelecek hasar ve kayıp eşyadan yönetimin sorumlu olmayacağı” sözleri yazılı ise de, bu hüküm saklayanın güvenle saklama ve özen borcuna açıkça aykırılık teşkil ettiği için geçersizdir. Bu nedenle …………….., tarafların delil ve karşı delilleri toplanmalı, işin göre esası incelenip sonucuna bir karar verilmelidir. *(BK 463 = TBK 579) •

YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ E: 2007/4601 K: 2007/4310 T: 20.11.2007 Özet: Alışveriş merkezine gelen müşterilerin araçları için otopark tahsis eden şirketin, alışveriş merkezine gelerek aracını otoparka parkeden müşterilerin araçlarını koruma yükümlülüğünü de üstlendiği kabul edilmelidir. Bu nedenle davalı şirket otoparka bırakılan araçtaki zarardan sorumludur. Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafça istenilmiş olup, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla; dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüldü: 1- Dava niteliği ve içeriği itibarıyla sözleşme ile üstlenilen edimin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle uğranıldığı öne sürülen zararın tahsili istemine ilişkindir. Toplanan delillerden ve özellikle dinlenilen tanık beyanları, fotoğraflar, alışveriş fişleri ve yapılan kefil sonucu alınan uzman bilirkişi raporu içerdiğinden davacının 15.08.2004 tarihinde kendisine ait 34 plakalı 1996 model kamyoneti ile yanında evli ve çocukları olduğu halde alışveriş amacıyla davalı şirketin malik ve işleteni olduğu C. Bayrampaşa Alışveriş Merkezi’ne geldiği, aracını alışveriş merkezinin hemen yanında davalı şirket tarafından “C. Açık Otoparkı” olarak levhalarla gösterilen ve güvenlik kameraları ile de izlenilen bölüme park ettiği, aracın güvenliği davalı şirket tarafından sağlanan bu otoparktan çalındığı, otopark hizmeti nedeniyle ayrıca bir ücret alınmadığı, otoparkın başkası tarafından da işletilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı ve otoparkın davalı şirket tarafından işletilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç davanın niteliğine, tarafların sıfatına, dosya kapsamında toplanan delillere uygun düşmemiştir. Aracın çalındığı otopark yerinin alışveriş merkezini işleten davalı şirket tarafından “C. Açık Otoparkı” olarak levhalarla gösterildiği, araçların park edeceği yerlerin çizgilerle işaretlendiği, güvenlik kameraları ile de izlenen otoparkın güvenliğinin davalı şirket tarafından sağlandığı, idaresinin de davalı şirkete ait olduğu dikkate alındığında davalı şirketin alışveriş için alışveriş merkezine gelecek müşterilerine yapacakları alışveriş karşılığında ek bir hizmet olarak otopark hizmeti de vereceği ve otoparka park edilecek araçları koruyacağı konusunda güven verdiği, bu yolla müşteri potansiyelini artırmayı amaçladığı kuşkusuzdur. Bu olgu dikkate alındığında alışveriş merkezine gelen ve aracını alışveriş merkezinin eklentisi durumundaki otoparka park ederek alışveriş yapan müşterilerle davalı şirket arasında alım satım ve saklama sözleşmelerinin karmaşığı bir karma sözleşme ilişkisi kurulduğunun, davalı şirketin bu sözleşme gereğince alışveriş merkezine gelerek aracını otoparka parkeden müşterilerinin çıkarlarını koruma yükümünü de üstlendiğinin kabul edilmesi gerekir. Otopark hizmetinin alışveriş merkezine gelecek müşterilere yapacakları alışveriş karşılığı sağlanan ek bir hizmet olduğu gözetildiğinde davalı şirketin otoparkı ayrıca bir ücret alarak işletmemesinin, otoparkın kapalı olmamasının, ya da otoparka müşteriler dışında başka kişilerin de girmesine göz yummasının davada sonuca etkisi bulunmamaktadır. Kaldı ki fiil ve davranışları ile alışveriş merkezine gelecek müşterilerine yapacakları alışveriş karşılığında ek bir hizmet olarak otopark hizmeti de vereceği ve otoparka park edilecek araçları koruyacağı konusunda izlenim yaratan ve güven veren davalı şirketin otoparkı işletmediğini, otoparkın güvenliğinden de sorumlu olmadığını öne sürmesinin Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kurallarına aykırı olacağı da kuşkusuzdur.

SONUÇ: Hal böyle olunca Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davalının zarardan sorumlu tutulması gerekirken delillerin taktirinde yanılgıya düflülerek yazılı flekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peflin ödenen 12,20 TL harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 20.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.

• T.C.YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2008/4120 K. 2008/9661 T. 9.7.2008 ÖZET : Alışveriş merkezi otoparkında park halinde bulunan araçta meydana gelen zarardan mağaza sahibi sorumludur. Mağaza yönetimi bu sorumluluktan ancak, gerekli tüm tedbirleri aldıkları halde zararın meydana gelmesini önleyemediklerini ispat ettikleri takdirde kurtulabilir. DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, 05.07.2005 tarihinde davalı A … A.Ş. mağazasına alışveriş için gittiğini, davalı şirkete ait kapalı otoparka aracını bıraktığını, aracının kapı kilidinin kırılmak suretiyle araçta bulunan dizüstü bilgisayar ve malzemelerinin çalınmış olduğunu gördüğünü, durumun emniyete bildirilmesi ile tutanak tutulduğunu, davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.300.00 YTL’nin tahsilini istemiştir. Davalı A … , otoparkta bulunan panolar ile ödeme fişlerinde çalınan eşyalardan sorumlu olmadıklarının açıkça yazılı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, olay günü A … ‘ya alışveriş için gelen davacının aracında bulunduğunu iddia ettiği menkullerin çalınması nedeniyle zarara uğradığı iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının, davalı A … A.Ş.’nin işlettiği mağazaya alışveriş için geldiği ve aracını mağazanın kapalı otoparkına bıraktığı, 05.07.2005 tarihli polis tarafından tanzim edilen olay yeri inceleme ve tespit tutanağı ile de aracın kapı kilidinin kırık ve yerinde olmadığı mahkemenin kabulünde olup, davalılar kararı temyiz etmemek suretiyle bu olguyu benimsemiş bulunmaktadırlar. A. .. gibi büyük alışveriş merkezlerinin alışverişe araçlarıyla gelen araç sahiplerinin park etmeleri için park yerlerinin bulunduğu, araç sahiplerinin beğendikleri ve güvendikleri bu tesislere araçları ile girerek araçlarını park yerine bırakıp ihtiyaçlarını giderdikleri bu tesisler umuma açık ise de, kamu malı niteliğinde olmadığı gibi tesis sahip ve orada bulunan işyerlerinin hakimiyet ve tasarrufunda olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Böyle bir tesise ve mağazaya, tesis ve mağaza sahibinin yarattığı güven duygusu ile giren ve aracını park yerine bırakarak ihtiyaçlarını gidermek üzere aracının başından ayrılan araç sahibinin güven duygusunu mağaza yönetiminin boşa çıkarmaması gerekir. Mağaza yönetiminin mağazaya gelen kişilerin mal ve canlarının güven içinde olmalarını, tehlikelerden korumalarını sağlamak için gerekli önlemleri almaması, sağladığı güven duygusunu boşa çıkarması hukuka ve MK’nın 2. maddesinde yerini bulan dürüstlük kurallarına aykırıdır. Bu nedenle mağaza yönetimi, aracı ile gelen kişilerin uğradığı zararlardan sorumludur. Bu sorumluluktan ancak, gerekli tüm tedbirleri aldıkları halde zararın meydana gelmesini önleyemediğini ispat ettikleri takdirde kurtulabilir. Mahkemece, davacıya ait aracın kapı kilidinin kırık ve yerinde olmadığı kabul edilmiş olup, davalı şirket de bu hususu temyiz etmeyerek kabul ettiği için, davalı şirket davacının zararından sorumludur. Davacının makine mühendisi olduğu gözetildiğinde, aracın içinden çalındığı bildirdiği eşyalar hayatın olağan akışına uygundur. Mahkemece, bu eşyaların kullanılmış değerleri bilirkişi vasıtasıyla belirlenerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davacı yararına ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 09.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2008/6085 K. 2008/10581 T. 15.9.2008

ÖZET : Davacı alışveriş yapmak için gittiği mağazanın önüne park ettiği aracın çalındığını iddia ederek tazminat talebinde bulunduğuna göre, her şeyden önce aracını gerçekten otoparka bıraktığını kanıtlamalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, 11.03.2004 tarihinde davalı şirketin Merter’deki mağazasına alışveriş için gittiğini, adına kayıtlı olan aracını davalı şirketin güvenlik görevlilerinin bulunduğu mağaza önündeki otoparka park ettiğini, alışveriş sonrasında aracının yerinde bulunmadığını ve meçhul kişilerce çalındığını ileri sürerek çalınan aracının bedeli olan 30.000.00 YTL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davacının aracının çalındığına dair delil bulunmadığını, otoparkın umuma açık olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalı şirketin mağazasına ait otoparktan aracın çalınmasından dolayı davalının sorumlu olduğu kabul edilerek 30.000.00 YTL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, dava konusu aracın bulunduğunda davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, bu davada, alışveriş yapmak için gittiği davalı şirketin mağazası önüne aracını park ettiğini ileri sürerek, buradan çalınan aracının bedelinin ödetilmesini istemiştir. Davalı ise, aracın mağazanın otoparkında çalındığına dair delil bulunmadığını savunmuştur. Dava konusu olayda davalının sorumluluğunun tartışılabilmesi için her şeyden önce davacının aracını gerçekten otoparka bırakıp bırakmadığının tespit edilmesi ve davacının bu yöndeki iddiasını ispat etmesi zorunludur. Davacı, poliste verdiği ifadesinde çalındığını iddia ettiği aracının yedek anahtarının başka bir kimsede bulunmadığını ve aracın düz kontak yapıldığını beyan etmiş olup, davada delil olarak davalı şirketin mağazasından alışveriş yaptığına dair kasa fişi ile tanık beyanlarına dayanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, davacının dayandığı alışverişe ilişkin kasa fişi davacının aracını otoparka bıraktığını ve oradan çalındığını ispatlamaya yeterli olmadığı gibi, davacı tanıklarının da görgüye dayalı bir beyanları bulunmamaktadır. Dosya içinde davacının aracını otoparka bıraktığı ve oradan çalındığını ispatlamaya yeterli delili yoktur. Bu durumda, davacının iddiasını yasal delillerle ispatladığı kabul edilemez. Mahkemece değinilen bu hususlar gözardı edilerek davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün davalı yararına ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 15.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2008/10186 K. 2009/950 T. 27.1.2009

ÖZET : Davacının alış veriş yapmak amacıyla davalıya ait alış veriş merkezine gittiği, aracının sağ ön koltuğunda laptopunu bırakmak ve aracını alış veriş merkezine ait kapalı otoparka terk etmek suretiyle alış veriş yapmak amacıyla dışarı çıktığı, döndüğünde aracın sol ön kapı kilidinin anahtar yuvasının sert bir cisimle zorlanarak kapısının açıldığı ve aracın sağ ön koltuğu üzerinde bulunan T. marka laptopunun alındığı dosya kapsamından ve tutulan Olay Yeri İnceleme Raporu kapsamından anlaşılmaktadır. Her ne kadar sıradan bir işyeri olmayan davalının alış veriş için mağazasına gelen müşterilerinin mal güvenliğini, özellikle muhafazasına terk edilen araç ve içerisindeki eşyalarını asgari özen ölçüsünde korumak ve kollamak yükümlülüğü bulunsa da, davacı da aracını davalıya ait kapalı otoparka bırakırken gerekli önlemleri almak, laptopunu aracın sağ ön koltuğu yerine bagajına veya dışarıdan fark edilip görülemeyecek her hangi bir yerine koyup saklamamakla kusurludur. Hal böyle olunca davacının da zararlı eylemin meydana gelmesinde kusurlu olduğu kabul edilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, aracını davalıya ait alış veriş merkezinin kapalı otoparkına bırakıp, alış veriş yapmaya çıktığını, döndüğünde aracın kilidinin zorlanarak kapının açıldığını ve araç içerisinden dizüstü bilgisayarının ve kablosuz iletim aracının çalındığını tespit ettiğini, otopark içerisinde kamera sistemi ve güvenlik görevlilerinin bulunmasına rağmen hırsızlık olayının gerçekleştiğini, zararından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek 2.119 YTL laptop bedeli ile 100 YTL blutut bedelinin ayrıca 1.000 YTL manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, otoparkın kamuya açık olduğunu ve ücret alınmadığını, laptopun araçta bırakılmasının davacının kendi kusuru olduğunu ve talepte bulunamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınmak ve yıpranma payı düşülmek suretiyle 1.907 YTL laptop bedelinin tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine kara verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacının alış veriş yapmak amacıyla davalıya ait alış veriş merkezine gittiği, aracının sağ ön koltuğunda laptopunu bırakmak ve aracını alış veriş merkezine ait kapalı otoparka terk etmek suretiyle alış veriş yapmak amacıyla dışarı çıktığı, döndüğünde aracın sol ön kapı kilidinin anahtar yuvasının sert bir cisimle zorlanarak kapısının açıldığı ve aracın sağ ön koltuğu üzerinde bulunan Toshiba marka laptopunun alındığı dosya kapsamından ve Sarıyer Emniyet Müdürlüğünce 6.9.2005 tarihinde tutulan Olay Yeri İnceleme Raporu kapsamından anlaşılmaktadır. Her ne kadar sıradan bir işyeri olmayan davalının alış veriş için mağazasına gelen müşterilerinin mal güvenliğini, özellikle muhafazasına terk edilen araç ve içerisindeki eşyalarını asgari özen ölçüsünde korumak ve kollamak yükümlülüğü bulunsa da, davacı Handan İlağa da aracını davalıya ait kapalı otoparka bırakırken gerekli önlemleri almak, laptopunu aracın sağ ön koltuğu yerine bagajına veya dışarıdan fark edilip görülemeyecek her hangi bir yerine koyup saklamamakla kusurludur. Hal böyle olunca davacının da zararlı eylemin meydana gelmesinde kusurlu olduğu kabul edilmeli, hükmedilen tazminattan kusuru oranında indirim yapılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu yönün gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenle diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 27.01.2009 gününde oy çokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ : Davacının, davalı Carrefoursa A.Ş.’nin işlettiği mağazaya alışveriş için geldiği ve aracını kapalı otoparka bıraktığında ve aracı almak için döndüğünde aracın sol ön kapı kilidinin kırılması suretiyle bir kısım eşyalarının çalındığında ihtilaf yoktur. İhtilaf sözleşmenin niteliğinde ve meydana gelen zarardan kimin sorumlu olacağı noktasında toplanmaktadır. Davacının ileri sürdüğü ve davalı Carrefoursa A.Ş.’nin kısmen kararı temyiz etmemek suretiyle kabul ettiği olgulara göre, davacının tazminat isteminin temeli B.K.nun 463. maddesinde tanımlanan vedia sözleşmesine dayanmaktadır. Gerçekten de saklama bir sözleşmedir ki onunla saklayıcı, saklatanca kendisine bırakılan taşınır bir malı kabul etme ve onu güvenli bir yerde koruma borcu altına girer. Davacı, bu davasında davalının sözleşmenin kendisine yüklediği güven ve özenle koruma borcuna aykırı davranması nedeniyle oluşan zararını istemiştir. Carrefoursa gibi büyük alışveriş merkezlerinin alışverişe araçlarıyla gelen araç sahiplerinin park etmeleri için park yerlerinin bulunduğu, araç sahiplerinin beğendikleri ve güvendikleri bu tesislere araçları ile girerek araçlarını park yerine bırakıp ihtiyaçlarını giderdikleri, bu tesisler umuma açık ise de tesis sahip ve orada bulunan işyerlerinin hakimiyet ve tasarrufunda olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Kaldı ki Carrefoursa iş merkezi otoparkının çevresinin duvarla örülü, giriş çıkışın tek kapıdan yapıldığı, giriş-çıkış kapısında “Güvenlik” yazan kulübenin bulunduğu, oto parkın tamamını görüş açısı içinde bulunduran kameranın var olduğu ve bir merkezde monitörden izlendiği, izleme dışında ön park alanında 1, arka park alanında 1 adet olmak üzere 2 güvenlik elemanınca kontrol altında tutulduğu mahallinde yapılan keşif inceleme raporundan anlaşılması karşısında böyle bir tesise ve mağazaya, tesis ve mağaza sahibinin yarattığı güven duygusu ile giren ve aracını park yerine bırakarak ihtiyaçlarını gidermek üzere aracının başından ayrılan araç sahibinin güven duygusunu mağaza yönetiminin boşa çıkarmaması gerekir. Mağaza yönetiminin mağazaya gelen kişilerin mal ve canlarının güven içinde olmalarını, tehlikelerden korunmalarını sağlamak için gerekli önlemleri almaması, sağladığı güven duygusunu boşa çıkarması hukuka ve M.K.nun 2.maddesinde yerini bulan dürüstlük kuralına aykırıdır. Bu nedenle davalı mağaza yönetimi işletmesine tevdi edilen araçta kendi yedinde bulunduğu zaman zarfında husule gelen zarardan kusursuzluğunu kanıtlayamadığı sürece kural olarak sorumludur. Yasal kural bu olmakla birlikte bu sorumluluktan ancak, gerekli tüm tedbirleri aldıkları halde zararın meydana gelmesini önleyemediklerini ispat ettikleri takdirde kurtulabilir. Mahkemece, davacıya ait aracın otopark için ayrılan özel bölüme bırakılıp kilitlendiği ve ön kapı kilidinin kırılmak suretiyle içerisinden bir kısım eşyalarının çalındığı, otoparkın davalı şirketçe korunduğu, etrafının çevrildiği, kamera ile izlendiği, bu olgular davalı için teminat olarak kabul edilmiş olup, davalı şirkette bu hususu temyiz etmeyerek kabul ettiği için davalı şirket davacının zararından sorumludur. Öyle ise mahkemece, davacının tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen kararın onanması gerekir. O nedenle sayın çoğunluğun saklamada davacının bir özensizliğinin bulunduğu, zarardan, kusuruna isabet eden kısmın indirilmesi gerektiği görüşüne katılamıyorum.

• T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2006/8294 K. 2006/13255 T. 9.10.2006

ÖZET : Otoparka bırakılan aracın kilit aksamının kırılarak eşya çalınmasından doğan hasarın giderimi için açılan davaya tüketici mahkemesinde bakılmalıdır. Zira, somut olayda tüketici davacı ile satıcı ve hizmet sunan davalı arasında mal satışından doğan bir ilişki bulunmaktadır.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı mağazaya alış-veriş için gittiğini, aracını mağazanın otoparkına bıraktığını, alış-veriş sonrası döndüğünde aracının kilit aksamının kırılarak bazı eşyalarının çalındığını ileri sürerek, maddi ve manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- 4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesinde kanunun uygulanmasıyla ilgili tanımlar yapılıp, bu arada “alışverişe konu olan taşınır eşyayı..” mal, “bir mal yada hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişi” tüketici “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri” satıcı olarak tanımlamıştır. Aynı yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise “bu kanunun uygulanmasıyla ilgili çıkacak her türlü ihtilaşara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle, kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaşara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir. Somut olay değerlendirildiğinde, tüketici davacı ile satıcı ve hizmet sunan davalı arasında mal satışından kaynaklanan bir ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2- Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Ücretsiz Otoparklar Konusu

Borçlar kanunu düzenlemesinde açıkta kalan husus, otopark hizmeti sunan işletmecinin bu hizmeti ücretsiz olarak sağladığında ne olacağıdır. Böyle bir durumda dahi, ticari yapıların eklentisi olan otoparkların, ana ticari faaliyeti artırmaya yönelik promosyonel bir hizmet olarak kabul edilmesi nedeniyle aynı kapsamda düşünülmesi kaçınılmazdır.

2. Olay sonrası yapılacak tespit çalışmalarında dikkat edilmesi gereken hususlar;

• Araç sahibinin aldığı/almadığı güvenlik tedbirleri,

• Araç sahibinin araç bırakma ile ilgili kurallara uyup/uymadığı,

• Olay ilk defa araç sahibi tarafından tespit ve ihbar edilmişse, olayın gerçekten ifade edildiği gibi meydana gelip gelmediği,

• Aracın hasara uğradığı iddia ediliyorsa, sigorta suistimali ihtimalinin olup olmadığı, (sigorta şirketi ilerleyen zamanda, ödediği hasar primini otopark işletmesinden talep edebilir)

• Görgü şahitlerinin, otopark girişi CCTV kayıtlarının veya araç plaka tanıma sistemi kayıtlarının olup olmadığı, 3. Hangi güvenlik tedbirleri alınabilir?

• Araç giriş-çıkışlarında, Bariyer uygulamaları Kamera kayıt sistemi kurulması Plaka tanıma sistemi kurulması Araçların fizikî olarak kontrol edilmesi (bagaj ve araç altının kontrolü) Personel araçları için kartlı geçiş uygulaması,

• Yaya giriş-çıkış noktalarında Otoparktan binaya giriş noktalarında duyarlı kapı ve x-ray cihazlarının kullanılması, kamera kayıt sisteminin kurulması, Personel alanlarına girişte kartlı geçiş uygulaması, • Otopark içinde, Araçların arasında ve gözetlemesi zor olan kör bölgelerde yaya veya mobil devriyelerle kontroller yapılması, Otopark içinde 25 metre mesafeden insanların yüzünün tanınabileceği ölçüde bir aydınlık seviyesinin oluşturulması, Otopark koridorlarında dış bükey aynaların kullanılarak gözetleme imkanlarının genişletilmesi, Otopark sınırları içinde, görüş imkanlarını kısıtlayan bahçe ve çevre düzenlemelerine yer verilmemesi, azami derecede görüş imkanı sağlanması, Otopark girişinde ve uzaktan kolayca görülebilecek yerlerde müşterilere güvenlik tavsiyeleri içeren ikaz levhalarının yerleştirilmesi, (bu ikazlarda “sorumluluk kabul edilmeyeceği” gibi ifadelerin kullanılmaması gerekir)

İzmir avukat ofisinden otoparklarda oluşan zararlara ilişkin danışmak için iletişim kanallarımız aracılığı ile bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Cevap Yazın

error: Content is protected !!