Ceza Yargılamalarında İstinafa Başvuru ve Temyiz Edilebilir İstinaf Kararları

Ceza Dava Süreçleri ve Ceza Mahkeme Aşamaları

Ceza yargılamaları hukukumuzda olağan olarak 3 aşamalıdır. Ceza yargılaması öncelikle ilk derece mahkemeleri olan  Ağır ceza mahkemeleri, Asliye Ceza Mahkemeleri, Çocuk Mahkemeleri ve Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinde başlar. İlk derece ceza mahkemelerinden verilen hüküm kesinleşmeden önce re’sen yahut ilgililerce itiraz edilebilmektedir. Bu ilk derece mahkemelerinin vermiş oldukları kararlara süresi içinde yapılan itiraza istinaf başvurusu demekteyiz. Bu başvurunun İstinaf olarak adlandırılması sebebi ise istinaf mahkemeleri tarafından incelenecek olmaktadır. İstinaf mahkemeleri Bölgesel olarak kurulmuş mahkemelerdir. İl kapsamında değil adli bölge kapsamında hizmet vermektedir.

İstinaf Ceza Dairesi Nedir?

Bölge Adliye Mahkemeleri içinde yer alan ceza dairelerince istinaf incelemeleri yapılmaktadır. İstinaf başvuru hakkı Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) Md. 272 gereği ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı yapılır. Ancak, onbeş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, bölge adliye mahkemesince re’sen incelenir.

İstinaf Başvurusu – İzmir Ceza Avukatı

İstinaf başvuruları CMK Md 273 gereği hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır. Bu başvuru ceza avukatı aracılığı ile yapılabileceği gibi ilgili kendisi bizzat da yapabilir.

İlk derece mahkemelerinin kararlarına karşı Cumhuriyet Savcıları da kararın Başsavcılığına geliş tarihinden itibaren yedi gün içinde istinaf yoluna başvurabilirler ancak istinaf yoluna başvurma nedenlerini gerekçeleriyle birlikte yazılı isteminde açıkça göstermek zorundadır. Bu zorunluluk sanık yahut katılan için aranmamıştır. Sanık yahut katılan bakımından başvuruya ilişkin nedenlerin gösterilmemesi inceleme yapılmasına engel olmamaktadır.

İstinaf başvurusu CMK Md. 275 gereği süresi içinde yapılmışsa hükmün kesinleşmesini engellediği için infazın başlamasını da engellemektedir.

Cumhuriyet savcısı, istinaf yoluna başvurması üzerine ilgililer tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde istinaf başvurusuna karşı cevaplarını bildirme hakları bulunmaktadır

İstinaf mahkemeleri istinaf incelemeleri sonucunda  farklı kararlar verebilir. İstinaf Ceza Daireleri dosya üzerinden inceleme yapılarak “esastan red” kararı verebilecekleri gibi hukuka aykırılıkları giderek “düzeltilerek esastan red” kararı verebilir. Ayrıca önemli bir hukuka aykırılığın tespiti halinde “hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine” karar verebileceği gibi “davanın yeniden görülmesine”  de karar verebilir.

İstinaf Mahkemelerinin Dikkate Alabilecekleri Kesin Hukuka Aykırılıkları Şöyle Sıralayabiliriz

  • Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
  • Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması.
  • Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması.
  • Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi.
  • Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması.
  • Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi.
  • Hükmün CMK md. 230 gereğince gerekçe içermemesi.
  • Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması. Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması halinde Bölge Adliye Mahkemesi yerel mahkemenin kararı hakkında bozma kararı verecektir.

İstinaf mahkemelerinin vermiş oldukları bozma dışında kararlar temyize tabidir. Ancak bazı istinaf mahkemesi kararları temyiz edilmeden kesinleşir.

Adli para cezasına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemez.

5 yıl (dahil) veya daha az hapis cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemez . Ancak, 5 yıldan cezaya rağmen bölge adliye mahkemesi yerel mahkemenin verdiği cezayı arttırırsa, bu karara karşı temyiz başvurusu imkanı vardır.

Farklı suçlara ait hapis cezalarının toplamının 5 yılı geçmesi temyiz hakkı kazandırmaz.

On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararları aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez.

Eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair istinaf mahkemesi kararları aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez.

Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez.

CMK md. 286 hükmü gereği  temyiz edilemeyecek kararlar kapsamında olsa bile aşağıda sayılan suçlar nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları temyiz edilebilir:

  • Hakaret (madde 125, üçüncü fıkra),
  • Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit (madde 213),
  • Suç işlemeye tahrik (madde 214),
  • Suçu ve suçluyu övme (madde 215),
  • Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (madde 216),
  • Kanunlara uymamaya tahrik (madde 217),
  • Cumhurbaşkanına hakaret (madde 299),
  • Devletin egemenlik alametlerini aşağılama (madde 300),
  • Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama (madde 301),
  • Silâhlı örgüt (madde 314),
  • Halkı askerlikten soğutma (madde 318),
  • Terörle Mücadele Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası ile 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan propaganda suçu,
  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 28 inci maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesi ve 32 nci maddesinde yer alan suçlar.

Ceza yargılamaları ve ceza mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf başvurusunun hassasiyeti ve sonuçları değerlendirildiğinde bu suçtan başlatılan yargılamalarda uzman bir ceza avukatı ile temsil edilmek önem arz etmektedir.

Cevap Yazın

error: Content is protected !!